EN

“Kıbrıs Türk'ü yalnız değildir, gücümüzü Türkiye’den alıyoruz”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nın 51'inci yıldönümü kapsamında Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu himayelerinde düzenlenen resepsiyona katıldı.

Fotoğraflar

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, resepsiyona katılan davetlilerle sohbet etti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, resepsiyonda yaptığı konuşmada, Kıbrıs Barış Harekatı’na neden olan süreci anlattı.

Resepsiyonda bulunan milli mücadele yıllarında görev yapan Emekli Tümgeneral Cumhur Evcil’e teşekkürlerini sunan Cumhurbaşkanı Tatar, şehitleri rahmetle andı ve gazilere şükranlarını sundu.

Kıbrıs’ta federasyon temelinde çözümün  tehlikelerinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin tam destek verdiği iki devletli çözüm siyasetinin önemine değindi.

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Türk Devletler Teşkilatı’na gözlemci üye olunduğunu ve Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilişkilerin geliştirildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün haklı mücadelesini anlatmak için dünyanın birçok ülkesine ziyaretler gerçekleştirdiğini ve toplantılara katıldığını kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin katkılarıyla altyapı yatırımlarının yapımının sürdüğünü ve Türkiye’den gelen su sayesinde ülkenin çehresinin değiştiğini aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, sağlık ve iletişim alanında ise yatırımlara devam edildiğini vurguladı


Doğu Akdeniz'de hep birlikte 7 düvele karşı bir destan yazıldığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Devletimiz vardır, Cumhuriyetimiz vardır. Bu sadece Kıbrıslı Türklerin kendi bekası ve güvenliği için önemli değil, aynı zamanda ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nin İskenderun'dan Ege adalarına kadar 2 bin kilometre sahil şeridi ile Akdeniz'e en uzun cephesi olan Türkiye Cumhuriyeti'nin mavi vatanın kalbinde kendi güvenliğidir, kendi onurudur, kendi milli direnişidir" ifadelerini kullandı.

51 sene sonra halen daha Türk askerinin adadan çekileceğini ve Kuzey ve Güney ile birlikte Avrupa birliğine gireceğini ve Avrupa Birliği'nin güvenlik mekanizmaları Kıbrıs Türk'ünü onun içerisinde koruyacağını, güvenliğini sağlayacağını zannedenlere buradan cevabının asla öyle bir durumun söz konusu olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, “Çünkü biz bu barışı ve huzuru ve güvenliği kolay bulmadık. Çok acılar çektik. Topyekün imhayla karşı karşıya kaldık. Mehmetçikler adaya geldi. Mehmetçikler caydırıcı güç olarak orada kalmaya devam edecektir. Biz burada milletin yerinden haykırıyoruz. Kıbrıs Türk'ü yalnız değildir. Mavi vatan Doğu Akdeniz, ana vatan için, bütün Türk dünyası için çok önemlidir. Bizim yolumuz ana vatanda birlikte bu kutlu yolu yürüyebilmektir. Anavatan Türkiye Kıbrıs Türkü'nün yanında olmuştur. Onun için biz hep birlikte birlik ve beraberliğimizi koruyarak, karşıdan karşı cephelerden saldırılara asla boyun eğmeyerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin haklı olduğu noktaya taşımak ve Kıbrıs Türk halkına refah içerisinde müreffeh yarınları yaşatmak hepimizin görevidir" dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bir milletin tarihini ve tekerrür edeceğini bilmesi gerektiğini dile getirerek, sağlam temeller üzerinde Türkiye'nin garantörü ve Türk askerinin caydırıcı ülke olarak orada kalmasını içeren onurlu bir anlaşmaya Kıbrıs Türk'ünün imza atabileceğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının devamında şöyle konuştu:

Onun için biz gücümüzü sizden alıyoruz, Türkiye'den alıyoruz. Sizlerle birlikte bu heyecanı paylaşıyoruz. Gelecekte Kıbrıs'ta çok daha müreffeh Kıbrıs Türk halkının hak ettiği ve o coğrafyada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ana vatan Türkiye Cumhuriyeti ile iş birliği içerisinde gerek Mavi Vatan'da gerek oralardaki yatırımlarla yıldızı parlayan ve gelecekte çok daha müreffeh bir ekonomik yapıyı oluşturacak olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Türkiye'nin de bir gururu olacaktır, onuru olacaktır ve bütün dünya ben Kıbrıs'ta böylesine bir ortam yarattım diyebilecektir. Aksi takdirde Kıbrıs Gazze'den beter olabilirdi"