Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının 100’üncü yıl dönümüyle ilgili yaptığı açıklamada altını çizdi
“Bağımsız Türkiye’ye uluslararası meşruiyet kazandıran bu büyük siyasi zafer, hepimize güç ve ilham vermeye devam etmektedir”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları tarafından Anadolu’nun düşman orduları tarafından işgalinin sona erdirilmesini diplomatik bir zaferle taçlandıran Lozan Antlaşması’nın imzalanmasının bugün 100’üncü yıl dönümü…
Türkiye’ye iktisadi ve siyasi bağımsızlığını kazandıran Lozan Antlaşması, işgale karşı Ankara'da kurulan hükümetin uluslararası meşruiyet kazanması anlamında son derece önemli bir siyasi başarıdır.
Misak-ı Milli kararlarının büyük oranda gerçekleştirerek Anadolu’ya tam bağımsızlık sağlanan Lozan Antlaşması’yla, Sevr Antlaşması'nın dayattığı şartlar ortadan kaldırılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu anlaşması olarak da kabul edilen, bir subay olmasına rağmen diplomatik başarısını tüm dünyaya gösteren İsmet Paşa’nın öncülüğünde Lozan’da elde edilen başarı, içeride ve dışarıda bağımsız yeni bir Türk devleti kurulduğunun, tüm dünya tarafından onaylandığını gösteren en önemli hukuki belge olarak bugün halen hepimize ilham ve güç vermektedir.
Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlığından hiçbir hâl ve koşulda vazgeçmeyeceğini tüm dünyaya gösteren Kurtuluş Savaşı ve ardına kazanılan siyasi zaferlerin küresel ölçekte de büyük siyasi etkileri yaşanmıştır.
Bu büyük zafer, tüm esir ve mazlum uluslara ışık; Kıbrıs Türk halkının ulusal mücadelesi ile direnişine güç ve ilham kaynağı olmuştur.
Halkımız, bu büyük zaferden aldığı güç ve ilhamla en ağır koşullar altında mücadelesine devam etmiş, özgürlük ve bağımsızlığından vazgeçmemiş, esaret altına girmemiş ve faşist EOKA zihniyetine karşı destansı mücadelesi sonrasında kendi vatanı ile egemen devletine kavuşmuştur.
Büyük Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının düşmanı denize döktüğü askeri başarısını siyasi zaferle taçlandıran Lozan’ın 100’üncü yıl dönümünde, Doğu Akdeniz’de Türk dünyasının bir temsilcisi olarak devletimizden, egemenliğimizden ve özgürlüğümüzden asla vazgeçmeyeceğimizi tüm dünyaya yeniden haykırıyoruz. Kurtuluş Savaşı ile Anadolu’yu ebedi bir Türk toprağına dönüştüren atalarımızın izinde, sorumluluk ve cesaretle yürümeye, devletimizi yüceltmeye, her hâl ve koşulda devam edeceğiz.