Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, genel durumu ve son günlerde yayınlanan anket sonuçlarını değerlendirdi.
Halkımızın yürüttüğümüz siyasete sahip çıktığını görmek bizleri gururlandırmaktadır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yapmış olduğu yazılı açıklamada; "İki devletli çözüm vizyonumuzu engellemek için bir süreden beri tarihte eşi benzeri görülmemiş küresel bir abluka ile karşı karşıyayız. Bizim bu küresel ablukaya karşı mücadele azmimizi engellemek için de ülke içerisinde yapay gündemlerle bizi oyalamaya ve pasifize etmeye çalışıyorlar.
Maalesef ülkemizde bazı siyasetçilerimizin de bu tezgâhlanan kirli oyuna hizmet edecek nitelikte davrandıkları görülmektedir.
Halkımızın, yapay gündemlerle kendisini bölerek ayrıştırmak isteyenlere karşı her daim uyanık şekilde hareket edeceğine olan güvenim tamdır.
Halkımızı yapay gündemler karşısında iki devletli çözüm vizyonumuzun ilk günden bu yana elde ettiği kazanımları daha ileri taşınmasına yönelik yürütmekte olduğumuz atak diplomasi çalışmalarına güçlü şekilde destek çıkmaya devam etmelerini bekliyorum.
Halkımızın yürüttüğümüz siyasete sahip çıktığını görmek bizleri gururlandırmaktadır…
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak yapılan anketlerde, dört buçuk yıldır “egemen eşit ve uluslararası eşit statü” temelinde Türkiye Cumhuriyeti’nin de tam desteği ile yürüttüğümüz politikamızın halk tarafından sahiplenildiğini görmek bizleri gururlandırmaktadır.
Kamuoyu araştırması yapan şirketlerin KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olarak yapmış oldukları anket sonuçlarına göre halkımızın şahsıma olan güveni ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile birlikte yürütmüş olduğumuz iki devletli çözüm siyasetimize olan destekleri açıkça görülmekte ve bu durum da bizleri cesaretlendirmektedir.
Demokrasilerde halkın iradesinin üstünde hiçbir güç yoktur olamaz. Halkımızın bizlere ve Türkiye Cumhuriyeti devleti ile birlikte yürütmekte olduğumuz iki devletli çözüme yönelik desteği hem yerelde hem de uluslararası alanda elimizi güçlendirmektedir.
Kökleşmekte olan siyasetimizin uluslararası toplum tarafından anlaşılmaya başladığı ve 60 yıllık federasyon serüveninin bir fayda getirmediği ortadadır.
Halkımızın geleceğinin ipotek altına alınmaması ve ambargolar altında ezilmemek için ortaya koymuş olduğumuz vizyonu Türkiye Cumhuriyeti’nin de tam desteğiyle daha da ileriye götüreceğiz.
Halkımıza günlerdir sağduyu çağrıları yapmamıza rağmen bazı kesimlerin yaşananları politize etmeye çalışmaları da manidardır. Geçmişte belli zamanlarda yakılan “barış ateşlerinin” bugün, adını değiştirerek her gün yakılmaya devam edilmesi de başka manidar bir durumdur. Hassasiyetlerin arkasına sığınıp bu durumu politize ederek seçim öncesi avantaja çevirme çabaları inanıyorum ki halkta bir karşılık bulmayacaktır.
Kıbrıs Türk Halkı sapla samanı birbirinden ayırabilen zeki bir halktır. Kişilerin din ve vicdan özgürlüklerine tarih boyunca saygı duymuş olan halkımız, hassas konuların politikaya alet edilmesine de izin vermeyecektir.
Cumhurbaşkanı olarak, sağduyu ve saygı içerisinde tarafların ortak akıl çerçevesinde bir uzlaşıya varacağına inancım tamdır. Kimse Kıbrıs Türk Halkı’nın bölünmesini ve ayrışmasını arzulamamaktadır.
Bu düşünceler çerçevesinde halkımıza, politikamıza ve bize sahip çıktığı için teşekkür eder, herkesin sevgi, saygı ve hoşgörü içerisinde hareket etmeye davet ederim.”